Çocukluk mu? Siyah Lale Düş’ü mü?
“Yaşam dediğiniz şey bir yanıyla insan çoğaltmak, anı biriktirmek değil de nedir ki?” Bu cümle elbette insan olmamızı sağlayan düşünce, sorgulama, eylem ve mücadele içerisindeki insan yaşamının paraleline denk geliyor. Keza bu cümleyi kuran Mevlüt Kırnapçı’nın kitap boyunca anlatımı bir nevi bu doğrultuda. “Son Uçak”ı okumaya başlarken, 70’li yılların emperyalizm karşıtı mitinglerinden birine köylerinden kalkıp gelen Çaycuma gençlerinin coşkusuna ortak oluyor; bir iki sayfa sonra düşünceli, durgun, gözleri buğulu halleriyle aynı gençlerin yıllar sonraki özyoklamalarına tanıklık ediyoruz ve tüm kitap böyle geçişler halinde anlatılıyor. Yine 70’lerin sonlarındaki cadı kazanında önce Kütahya Eğitim Enstitüsü’nde üniversite öğrencisi olan arkadaş grubu sosyalist mücadele içerisindeyken polislerle ve faşistlerle karşı karşıya geliyorlar. “Sıkıntılı günler yaşadıklarını, sıkıntılı günlerin ne zaman biteceğini bilemediklerini, sıkıntılı günlerin nerelere varıp dayanacağını görebilmenin zo